Hayvan Kurtarma Derneği - Bir Ankara Macerası
Uzun süredir gerek iş güç gerek olumsuz birçok faktör sebebiyle makale yayınlayamadım ve bir süre daha bu şekilde ara ara yazılar yayınlayacağımı belirterek başlamak istedim.

Hayatımın zor bir döneminden geçiyorum ve bu zorluklarla tek başıma mücadele etmeye çalışırken iyice yoruldum, tükendim hatta bitme noktasına geldim. Tam da bu zamanda gördüğüm bir iş ilanı beni düşüncelere sevketti. İş; barınakta hayvanların günlük ihtiyaçlarının karşılanması idi.. 

Daha önce yaptığım bir iş değildi fakat ne kadar zor olabilir ki diyerek aradım ve başvurumun olumlu karşılanmasıyla yolculuk için toparlanmaya başladım. Bir yandan da düşünüyorum orada hem sıkıntılarımdan uzak olacağım, hemde hayvanlarla ve doğa ile stres atacağım. Bana çok iyi gelecek bir süre kalıp döneceğim diye düşünüyorum.

Öyle de oldu gittim ve orada çok değerli iki insan tanıdım; Zekiye Köklü ve Fahir Köklü Hayvan Kurtarma Derneği'nin Türkiye başkan ve başkan yardımcılığını yürütmekteler. İkisi de birbirinden değerli iki yürek sayıları 400'ü aşan bu kadar cana karşı kendi çocukları gibi ilgili ve şefkatliler ve özellikle Fahir abi çok cana yakın ve oldukça pozitif bir insan, onun sayesinde hayata bakışım değişti diyebilirim.




Buraya gelmeye karar vermemdeki en temel faktör araştırmalarım sonucunda buranın tümüyle sevgi baz alınarak kurulmuş olması idi. Videolarından gördüğüm kadarıyla bu insanlar bu hayvanlara sadece yemek ve su değil aynı zamanda sevgi ve şefkatte gösteriyorlardı. Kendim de hayvanları ve özellikle de köpekleri çok sevdiğimden doğru yer olduğunu düşündüm.

Günler bir biri ardını kovalarken birden bire dedim ki; "Tamam oğlum bu kadar yeter, sen toparlandın ve yeterince stres attın git işinin gücünün başına geç, Her şeye en baştan başla ve sağlam temeller üzerine kurulu güzel bir yarın hazırla..." diye tembihledim kendime.

Benzer hatayı daha önce de çok kez yaptım. Hemen bir özgüven patlaması ile sen yaparsın kim tutar seni nidalarıyla yıllar önce güzelim işimi bırakıp kendi ofisimi açmış sonrasında boyumun ölçüsünü almıştım. Fakat o hata bugün e-ticaret üzerine bildiğim herşeyi de öğrenmemi sağlamış oldu buda ayrı bir gerçek..

Velhasıl; barınakta 3 haftayı doldurdum, patronum demeyeceğim abim Fahir Köklü ile konuştum ve İstanbul'a döndüm. Gitmeden önceki niyetim stres atıp, sıkıntılardan dertlerden biraz olsun uzaklaşmak idi. Öyle de olmuştu fakat İstanbul'a döndüğümde sanki beni bekliyormuşcasına bütün dertlerim üzerime çullanıverdi ve nitekim gitmeden önceki benden daha da kötü hissediyordum.  Demek ki hayatımda bazı farklı kararlar alma zamanı geldi çattı. 

Bugün olmasa da elbet bir gün "Herşey güzel olacak.."




Önceki Makale
Sonraki Makale

Yazar:

"Ben az konuşurum, sen çok anla.." instagram whatsapp

0 Yorum: